23.02.2008

Yabancı Dilde Eğitim Kimliksizleştiriyor.

Yabancı dilde eğitim veren yerlerde okuyan öğrenciler, başarı düşüklüğünün yanı sıra, kültürel kimlik kaybına uğruyorlar.

Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Nazım Sözer, orta ve yüksek öğretimde yabancı dilde eğitim veren okulların sayısının giderek artığını belirterek, yabancı dilde eğitimin, öğrenme zorlukları yanında, kendi toplumuna yabancılaşmaya neden olduğunu savundu.

Sözer, yaptığı açıklamada, dünyada tespit edilen dil sayısının 2 bin 796 olduğunu, bunlardan 26 grubun yazıya döküldüğünü söyledi. Ural-Altay dil ailesine ait olan Türkçe'yi 200 milyonu aşkın insanın konuştuğunu ve dünyanın beşinci büyük dili olduğunu belirten Sözer, dili, düşüncenin gelişmesinin, uluslaşmanın ve siyasal özgürlük rejiminin kurulabilmesinin çimentosu olarak tanımladı.

Dildeki zafiyetin, toplumun “dilsizleşmesi, kekemeleşmesi” sonucunu doğuracağını kaydeden Sözer, Osmanlı Devleti'nin bu durumun tipik bir örneğini yaşadığını kaydetti.

Sözer, “Çünkü resmi dil Osmanlıca iken, halk Türkçe konuşmakta, din dili olarak Arapça, edebiyat dili olarak Farsça, bilim dili olarak da batı dilleri kullanılmaktaydı. Halkın kullanmakta olduğu dil, reaya dili olarak görülmekte, genç ve ilerici aydınlar, anlatmak istediklerini Fransızca söylemeden ya da yazmadan kendi kendilerine bile ifade edemezlerdi” dedi.

Dilde ikiliğin öğrenim birliği açısından birçok kötü sonuçlar yarattığını iddia eden ve bir ulusun bireylerinin ancak bir eğitim görmesi gerektiğini kaydeden Sözer, iki türlü eğitimin, iki türlü insan yetiştireceğini savundu. Sözer, “Orta ve yüksek öğretimde yabancı dilde eğitim veren okulların sayısı giderek arttığı için gelecek on yılda Türkçe'nin azınlık dili haline geleceğini söylemek kehanet olmayacak” dedi.

Önce İşyeri Adları Etkilendi
“Özenti-yoz dilin” önce işyerleri, daha sonra da kişi adlarını etkisi altına aldığını belirten Sözer, şöyle konuştu: “Bir bankanın müşterilerine verdiği indirimli alışveriş yapılabilen mağazaların listesine bakıldığında 100 mağaza adının sadece 44'ünün Türkçe bir anlam ifade ettiği, diğerlerinin genellikle İngilizce isimlerden oluştuğu görülebilir. Turizm şirketlerinin gazeteye verdiği tam sayfalık ilanda bulunan 104 adet otelin sadece 9'unun Türkçe anlamı olan bir adı bulunmaktadır. Orta ve yüksek öğretimde yüzde 30 civarında olan yabancı dil kullanılarak yapılan eğitimin toplumumuzdaki olumsuz etkisi, oldukça yüksek olmuştur. Türkçe, turizm firma adlarında yüzde 90, müzik gruplarında ise yüzde 70 civarında terk edilmiştir.” Prof. Dr. Sözer, yabancı dilde eğitimin, öğrenme zorlukları ve başarı düşüklüğünün yanında, kültürel kimlik kaybına ve kendi toplumuna yabancılaşmaya da neden olduğunu savundu. Sözer, “Bir ülkeyi işgal etmenin en kolay yolunun dilini yok etmek” olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Ali Nazım Sözer
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü