2.11.2007

Aydın Doğan Vehbi Koç'un öz oğludur.

AYDIN DOĞAN VEHBİ KOÇ'UN ÖZ BE ÖZ OĞLUDUR.
Yıllar önce Vehbi Koç'un Anadolu'da bir yerde bir oğlu daha olur. Vehbi
> >Koç uzun yıllar bu çocuğu kabul etmez. Soyadını vermeyi asla düşünmez.
Yıllar sonra bir şekilde mecburen
> >kabullenmek zorunda kalır ama ailesinden gizler.
> >Bu kabulleniş Aydın Doğan'ın
> >palazlandığı dönemdir.
> >
> >*Yine bir şekilde bir dönem sonra ailesine de
> >söylemek zorundadır artık. Koç ailesi
> >yıkılır, kırılır.
> >Kızları üzüntüden hastalanır. Rahmi Koç
> >elini işlerden çeker. Aile çok
> >kırgındır.

> >*Ama yapılacak bir şey yoktur. Bu yeni
> >kardeşi kabul etmek istemezler, etmezlerde.

> >*Aydın Doğan istemesine rağmen bu
> >evlatlığı resmen asla belgeleyemez.
> >Vehbi Koç ailesine söylediğini, maddi destek
> >verdiğini ve bununla yetinmesini söyler.
> >*Vehbi Koç ölür ve düşünün bu güne kadar bu kadar
> >siyasetçi, devlet adamı, sanatçı,
> >işadamı öldüğünde yaşanmayan bir
> >ilk yaşanır. Mezardan ceset
> >çalınır.
> >
> >*Aydın Doğan aldırır DNA testinde
> >kullanır ve bıraktırır.
> >Artık o çok istediği belge elindedir. Koç
> >ailesi için ikinci bir yıkım olmuştur
> >bu durum kimseyle paylaşamazlar, susarlar.
> >*Koç ailesi için yıkım olan bu durum.
> >
> >*Aydın Doğan ve ailesi için zaferdir ama
> >buruk bir zafer. Doğan ailesi Koç ailesine söz
> >vermesine rağmen yine de bilinsin istemektedir ve
> >bilinçli olarak 1-2 kişiye
> >fısıldanmıştır bu durum.
> >Dedikodular alır başını gider. Koç
> >ailesi eli kolu bağlıdır. Manevi
> >anlamda her türlü
> >desteği istemeyerek de olsa Aydın
> >Doğan'a vermektedirler.
Kimse sıfırdan zengin olmaz olamaz.
> >*Sıfırdan başla ve Aydın
> >Doğan gibi ol ne mümkün.

> >*Ya Vehbi Koç gibi birinin çocuğu olmak
> >lazım ya da kirli işler yapmak.
> >
>*Aslında onun gerçek kimliği Aydın
> >Doğan değil Aydın Koç.*
> >
> >
> >
> >PEKALA AYDIN DOĞAN HAKKINDA BUNLARI BILIYOR
> >MUSUNUZ ?
> >
> >Sevgili Dostlar;--Türkiye'nin en güçlü medya
> >baronlarından biri olan Aydın Doğan
> >hakkında uzun zamandır yazmayı
> >düşünüyordum. Kısmet bugüneymiş.
> >
> >Kelkitli bir toprak ağasının oğlu
> >olan(?) ve çok genç yaşta İstanbul'da
> >zahirecilik ve ecza deposu sahipliğiyle iş
> >hayatına başlayan Aydın Doğan
> >bugünkü yerine nasıl yükselebildi acaba. Bunun
> >cevapları geçmişte gizlidir.
> >
> >İşin gerçeği, Aydın
> >Doğan'ın arkasındaki esas güç Koç
> >Ailesi'dir. Vehbi Koç'un rahatlıkla
> >kullanabileceği ve dikkat çekmeden rakiplerine
> >çelme takabileceği bir örtüye ihtiyacı
> >vardı, bunu da kendisinin otomobil bayilerinden
> >birisi olan Doğan'ı önce zengin edip sonra
> >da medya dünyasına sokarak yaptı.
> >
> >Doğan'ın zengin edilmesi operasyonu,
> >diğer otomobil bayilerine üretim
> >kısıtlı diye günde 3 araba
> >gönderilirken Doğan'ın bayisine günde 300
> >araba gönderilmesiyle yapıldı. Zaten çok
> >büyük olan araç talebini İstanbul'da tek
> >karşılayabilen bayi haline getirilen
> >Doğan kısa zamanda zenginleşti.
> >
> >Bunun ardından Milliyet'i o zamanki sahibi
> >Ercüment Karacan'dan almak için teklif yaptı. Bu
> >teklif gazetenin esas gücü Abdi İpekçi ve ekibi
> >tarafından ret edildi. Bunun sebebi Abdi
> >İpekçi' nin Doğan'ın arkasındaki
> >gücün kim olduğunu bilmesi ve bunun peşinden
> >neyin geleceğini tahmin etmesiydi. Abdi
> >İpekçi 'nin direnişi yüzünden akamete
> >uğrayan medyayı ele geçirme planı,
> >İpekçi' nin daha sonra zavallı bir delinin
> >üstlendiği son derece profesyonelce bir suikastla
> >ortadan kaldırılmasıyla
> >gerçekleşti. Bugüne kadar kendilerini çok solcu
> >görerek İpekçi suikastını 'her zamanki
> >şüphelilere' yamayanlar nedense hiçbir zaman bu
> >suikasttan ticari yarar sağlayan odakları
> >göremediler. Ya da görmek istemediler.
> >
> >Doğan'ın, Türkiye'nin bir otomotiv üretim
> >üssü olmasını nasıl engellediğini
> >bilir misiniz peki...
> >
> >Bundan yıllar önce Japon Mazda firması
> >Türkiye'de bir fabrika açmaya niyetlendi. Bize tam bir
> >teknoloji aktarımı yapacak ve bir süre sonra
> >
> >
> >üretimi tamamen bize bırakacaktı. O dönemde
> >Koç'lar tenekeden İtalyan arabalarına
> >kuş isimleri verip bizlere satmakla
> >meşguldü.
> >
> >Bu proje için Halis Toprak seçildi. Bir Japon heyeti
> >gerekli görüşmeleri yapmak için Türkiye'ye geldi.
> >Bu sırada Doğan'ın ekipleri haberi
> >almış ve Japonların peşine
> >düşmüştü.
> >
> >Türkiye'de Toprak Holding'in Japonlarla fabrika
> >kuracağı haberini hemen Koç'lara
> >yetiştirdiler. Sonra bir anda Milliyet
> >gazetesinde Toprak Holding'in bir firması
> >hakkında vergi yolsuzluğu iddiaları
> >başladı ve devlet göreve davet edildi.
> >Piyasaya da birileri Toprak'ın
> >firmasının zor durumda olduğu haberini
> >yayıyordu. Kısa sürede panikleyen
> >müşteriler alacaklarını hemen isteyince
> >firma cidden krize girdi ve anında görev
> >başına koşan maliye tarafından el
> >konuldu. Bu olaylardan sonra T oprak Japonlarla
> >ilişkisini kesti ve aynı anda Milliyet'in
> >haberleri de duruverdi. Bizlerde tenekeden
> >yapılma arabalara binmeye devam ettik.
> >Japonların ikinci bir girişimi de ünlü bir
> >işadamımızın kardeşinin
> >öldürülmesiyle kesilmiştir bilenler bilir.
> >
> >Sayın Doğan'ın ülkemize ettiği en
> >büyük 'hizmetlerden' biri de AKP hükümetini başa
> >getirmesidir. Bunun için Amerika destekli ve birden
> >fazla grubun ortaklaşa hareket ettiği bir
> >komplo kuruldu. Komplonun diğer faaliyetleri
> >sonucu ekonomik kriz yaratılmış,
> >hükümet sallantıya alınmış ve
> >başbakanın sağlık durumu
> >hakkında halk paniğe sevk edilmişti.
> >Seçim kelimesi kamuoyunun kafasına itinayla
> >yerleştirildi. Fakat suni ekonomik kriz ve
> >ardından gelen Derviş önlemleri sayesinde bu
> >seçimin iktidar partileri için felaket
> >olacağı gün gibi ortadaydı . Biraz daha
> >beklenmesi ve halka olanların tam olarak
> >açıklanıp alınan ekonomik tedbirlerin
> >etkisinin kamuoyuna yansımasının
> >sağlanması gerekiyordu. Bunu bilen hükümet
> >üyeleri normal seçim tarihine kadar beklemeyi uygun
> >gördüler.
> >
> >Normal şartlarda AKP ve Erdoğan'ın tek
> >başına iktidara gelmesi imkânsızdı
> >ama Amerika'nın Irak işgali ve
> >Kıbrıs gibi meseleler bekleyemezdi. Amerika
> >ve Avrupa'yla uyumlu bir hükümetin acilen iş
> >başına getirilmesi gerekiyordu. Eğer bu
> >sağlanamazsa en azından iktidarın MHP
> >kanadı tasfiye edilmeliydi, çünkü DSP içine malum
> >kişiler zaten sızmıştı ve
> >gerektiği zaman partiyi yönlendirecek güce
> >sahiptiler. Tam bu aşamada Doğan müthiş
> >bir plan kurdu. MHP dışındaki bazı
> >partilerin liderleri ve DSP içindeki kliğin
> >başı olan Hüsamettin Özkan Almanya'ya gazete
> >tesisi açılışı bahanesiyle
> >çağrıldı. Plana göre burada MHP'nin
> >dışlanacağı ve siyaseten etkisiz
> >hale getirileceği alternatif bir hükümet
> >kurulacak veya bu toplantının verdiği
> >mesajla MHP seçime zorlanacaktı. MHP'nin bir
> >üçüncü seçeneği yoktu ve her iki seçenekte de
> >sonuçta kaybedecekti. Hepinizin bildiği gibi bu
> >toplantıdan sonra MHP seçime gitme kararı
> >aldı ve vuruşarak çekilme yolunu seçti.
> >
> >Seçimlerde Doğan medyası önceden
> >hazırlanmış psikolojik harekât
> >planıyla AKP dışındaki tüm
> >partileri yıpratarak bugünkü hükümetin yolunu
> >açtı.
> >
> >Sayın Aydın Doğan'ın eski
> >'iyiliklerini' anlattıktan sonra gelelim son
> >iyiliğine. Aydın Doğan bu günlerde de
> >Avrupa Birliğiyle ortak olarak Kıbrıs,
> >Amerika ve İsrail'le birlikte de Güneydoğu
> >Anadolu projesi üzerinde çalışıyor. Bu
> >operasyonlarla ilgili olarak Doğan Vakfı
> >kullanılmakta. Doğan Vakfı bu iş
> >için Amerika Washington'da 'Hasna' isimli bir dernek
> >kurdu. Bu derneğin Internet adresi www.hasna.org <http://www.hasna.org/>
.
> >Bu derneğin başında Nevzer Gülümser
> >Stacey adında karışık bir
> >şahsiyet bulunuyor.
> >
> >Derneğin ilk amacı Kıbrıs'ta
> >Avrupa Birliği politikasına uygun bir
> >şekilde iki kesimli ve Rum hâkimiyetine
> >dayalı bir devlet kurmak. Bu amaçla her ay
> >onlarca Kıbrıs Türkü gazeteci ve yazar
> >Amerika'ya gönderilerek burada
> >yağlıballı geziler ve Rum tezlerini
> >anlatan kurslara tabii tutuluyorlar. Derneğin
> >çıkardığı 'Hasna Journal' isimli
> >gazete de her sayısında Denktaş ve
> >Kıbrıslı Türk milliyetçileri aleyhine
> >türlü karalama ve küfür kampanyaları düzenliyor.
> >
> >Hasna'nın diğer bir ilgi alanı da GAP
> >bölgesi. Burada sulama projeleri kapsamında
> >İsrail'le işbirlği içinde Kibutzlar
> >açılması ve bölge halkının kendi
> >kendini yönetmesi kapsamlı çalışmalar
> >var. Doğan Vakfı'nın destek olarak avuç
> >dolusu para verdiği bir diğer dernek de
> >Technology for Peace (Barış için teknoloji)
> >kuruluşu. Internet adresi www.tech4peace.org <http://www.tech4peace.org/>
> >olan
> >bu kurumun başında nöroloji doktoru Yannis
> >Lauris isimli Rum istihbaratıyla ilişkili
> >bir Rum bulunmakta.
> >
> >Sayın Doğan'ın vakıf ve hayır
> >faaliyeti adına giriştiği işler ne
> >kadar ilginç değil mi? Sayın
> >Doğan'ın ülkemize 'geçmişte'
> >yaptığı iyilikler için 1999 senesinde
> >Devlet üstün hizmet madalyası
> >aldğını göz önüne alırsak. Bu son
> >faaliyetleri içinde Avrupa'dan 'Legion de Honeur' ve
> >Amerika'dan
> >'Medal of Freedom' alacağını da tahmin
> >edebiliriz.
> >Keyifleri biraz bozduysam kusura
> >bakmayın.