5.08.2007

Amerikan Bayraklı Giyim "modası"

1970'lerde gençlerin T-gömleklerinde Amerikan hayranlığı ifâde eden Amerikanca yazılar görülmeğe başlandı. Yıllar önce yazdık ki (Bkz. O. Sinanoğlu, "Bye-Bye Türkçe", Otopsi Yayınları, İstanbul, 7. Baskı, Mart 2002), bu gömlek işi, ruhsal (ruhbilimsel, pisikolojik) savaşın önemsiz gibi görünen fakat gayet etkin araçlarından biridir. O gömleği giyen, yabancı kimliği de giyinmiş demektir; sürekli öyle hisleri tazelenir. Ayrıca onu görenler de etkilenir.

Son zamanlarda, işin mâhiyeti büyüdü: Gömleğin önünde kocaman Amerikan bayrağı. Bunu her kesimden insanlarda, çağdaşı, dindarı, genci, orta yaşlısı, görür olduk. Bu gömlekleri kimler imâl ediyor, daha doğrusu ettiriyor, incelenmeli. Altından muhakkak bir çapanoğlu çıkacaktır.

Yakınlarda, basında ilginç bir haber çıktı: Selçuk kasabasında, nihayet bir esnaf da göğüste Türk bayrağı sergileyecek gömlekler imâl edip satışa çıkarmış. Bazı vatandaşlar da alıp giymişler. Peki ne olmuş? Savcı hem esnafa, hem giyenlere dâvâ açmış. Gömlekler toplattırılmış; imâlatçısına, satıcısına, giyenlere para cezaları kesilmiş. Türk bayraklı giyim yasalara aykırı imiş. [Herhalde bu yasa çıkarılırken (eskiden çıkmışsa; yoksa, insanın aklına, IMF'den mi geldi diye bir soru gelebilir), Türk bayrağına saygı, bayrağın nizamnâmeye uygun olması gibi iyi niyetler olabilmiştir] Her ne hâl ise, siz sonuca bakın: Türk bayraklı giyim yasak, ama Amerikan, İngiliz bayraklı giyim mûbah! Bir de dikkat edelim: Hiç Japon, Fransız, İtalyan bayraklı gömlek gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü , mesele, sâdece bir süs, veya basit bir özentiden ibâret değil. Türk kimliği kaldırılıp, yerine patron ülkenin kölesi kimliği yerleştirilmek isteniyor.

Ne yapmalıyız? Bu konuda da duyarlı olacak büyük halk çoğunluğu tepki gösterip tedbir almalı. Esnaf birlikleri, dernekleri var ya, oralarda, duyarlı esnaf konuyu gündeme getirmeli. Yabancı bayraklı giyim imâlatçı ve de satıcıları îkaz edilmeli. Mânâsını bile bilmedikleri İngilizce gömlek önü yazılarını kendilerine kimlerin verdiği öğrenilmeli. Arkada bir para desteği de oluyor mu? Araştırılmalı. Öğrencilere de iş düşüyor. Öyle giyimler kuşananlar kibarca uyarılmalı. Türk kimliğini koruma mâhiyetli açık oturumlar düzenlenip bu konu da dile getirilmeli.

"Büyük Uyanış" yurdun her tarafında, ve her kesimde başlamış olduğu için bu ince oyun konusunda da hareket başlayacak, bahis konusu haysiyetsizlik alâmetleri de hızla ortadan kalkacaktır. Giyim, kişi gönlünün dışa yansımasıdır. Gönüller temiz olunca, giyimlerdeki kimlik kirliliği, bulanıklığı emâreleri de silinecek. Unutmayalım: Ruhbilimsel savaşa karşı kurtuluş savaşımız başlamıştır.

7 Mayıs 2002, Uzaklardan.
Oktay Sinanoğlu